8 Mayıs 2012 Salı




-Sizlere  azda olsa kendimden bir şeyler anlatmak istedim yeni olduğum için yanlışlrım ola bilir şimdiden özür diliyorum sizden!!!-Ben aslında çocukken bile, çok farklı bir kişiliğe sahiptim, -Yaşayamadığım duyguları şiirlerle, harmanlaştırmayı nasıl beceriyordum!!bende bilmiyorum ama bir şekilde oluyordu .-Yetenek'mi desem, okumaktanmı kaynaklanıyor desem, onuda sizlerin yorumlarınıza bırakacağım.-Çocuk'en ağır kitapları tercih ederdim hep.Ansıklopedi okumayı'da ayrıca çok seviyordum,Yazmak ve okumaya   merakım ben dokuz yaşındayken başladı.- Annem hep bana kızardı derslerle değilde, şiirlerle uğraşıp derslerimi  ektiğim için.-Bu konuda çok azarlandığımı biliyordum,Ve ona rağmen gene gizli gizli yazamaya devam ediyordum-Dalga geçercesine, hem sen kim şiir yazmak kim derlerdi arkadaşlarım.-Aslında okumayı meraklı olduğum kadar , bir o kadarda okulu sevmezdim.-Okul benim için tam bir eziyetti-Orda'ki herkesi çocuk kendimi'de bir büyük olarak görürdüm.-Hayvanlara merak saran bir kişiliğim vardı,,Komşunun bir hayvanınamı birşey mi olurdu, Veterneri değilde önce beni çağırırlardı,Bende bakar bu hastalığı kapmış  vs der ilaç enjekte eder kurtarırdım.Bilmiyordum başlarda tabi, bizim koyunlara deneye deneye ne ilaç ne hastalığa iyi gelir hepsini çok iyi ezberlemiştim.-Macerayı çok severdim!!Sizlere başımdan geçen bir olayı anlatayım değerli dostlarım,-Şimdi bundan on yıl önce ben daha yeni on yaşılarındaydım.-Biz her yıllın , üç ayda bir yaylaya çıkardık-Babam bizlerile yaylaya gelip, ilk bir ay gibi bir süreyle yanımızda kalırdı,tabi o esnada gene köye gelip giderdi,-Artık hasat zamanı geldi ve babamın tamamen gitme zamanı geldi.-Giderken kızım ben gidiyorum her şey sana emanet  dedi.-Bende nasıl sevindim bir kız çocuğu olarak babamdan güzel bir söz duyunca havaya fırladım-Babacım aklın burada kalmasın dedim.Ve sözü maceralı kısıma getiriyorum-Babam gider gitmez daha ilk günden buzalara göz kulak olayım derken, bir baktım evin önündeki buzalar kaybolmuş. -Bizde o zamanlar karsta bir yaylaya gitmiştik.-Deli bir şekilde etrafımda dönüp duruyordum nerdeyse akşam olmayada az bir süre kalmış,-Ne yapacağım ne yapacağım derken annemleride kendimle perişan ettim.-Aldım yanıma en küçük erkek kardeşimi ,Düştüm yollara köy köy gezdim.-Önüme gelen herkese sordum tam on köy gezdim bu arada belimede taktım bir bıçak ne  olur ne olmaz diye.-Karanlık tam kendisini göstermeye başladı.-Hepimiz arıyoruz annemler çoktan bulmuşlar meğer sabahtandır beni arıyorlar başıma birşey geldi diye-Bende sırıta sırıta eve geliyordum  küçücük kardeşimide kendimle  perişan etmiştim, eve geldiğimde -Annem ayakkabılarını çıkarıp ikisinide bana fırlatı ve o gün tam bir felaketi,-Aklıma her geldiğinde hala gülüyorum,Çocukluğum sadece sorumluluk almakla geçti ama güzeldide.
                              VECİYA GÜVEN

5 yorum:

  1. ALLAH YETENEK VERDİYSE SAKMALAYACAKSIN İNSANLARLA O YETENEGİNİ PAYLAŞAÇAKSINKİ HERKES FAYDALANSIN

    YanıtlaSil
  2. Canım benim ne güzel anlatıyorsun çocukluğunu beğeniyle okudum sevgiler canıma

    YanıtlaSil
  3. çok tşk ederim ablacım yanlışlarım olduysda kusuruma bakmasınız artık

    YanıtlaSil
  4. seni ekleyemiyorum

    YanıtlaSil
  5. herşeyi öncelikle kendin için yap, eğer yazarak mutlu oluyorsan yaz, hiç kimse bu yazdığıma ne diyecek diye bişi aklına getirme çünkü sen yazarak zaten mutlu olmuşundur. elbete zamanı geldiğinde daha güzel daha orjinal edebi metinler oluşturacaksın, zaman geldiğinde senle beraber yazdıklarını okuyanlarda en az senin kadar yazdıklarından keyif alacaklar onun yazmaya devam. allah gönlünde akan duygyları en güzel sözcüklere yazmayı nasip etsin. mutluysan her şey yazmaya değer yeterki dök içindekileri kağıtaki sözcülere...

    YanıtlaSil